Sahte “kapat” düğmeleri, gizlenmiş abonelikler, yanıltıcı pop-up’lar… Dark patterns, internet platformlarında kullanıcıları sinsice avlayan bu tuzaklarıyla her gün karşımıza çıkıyor. Pek çok kişi, neye “tıklayıp” onay verdiğini fark etmeden ek maliyetlerle veya karmaşık sözleşmelerle baş başa kalabiliyor.
“Ücretsiz Dene” düğmesine tıkladığınız anda hiç farkında olmadan abonelik sözleşmesine imza atmak, sepete eklediğiniz bir ürünün yanına fazladan birkaç ürünün de eklenmesi, iptal butonlarını gizleyen karmaşık arayüzler… Tüm bunlar, internet dünyasında “dark patterns” olarak bilinen manipülatif tasarımların en yaygın örnekleri arasında yer alıyor.
Kullanıcıların hızlı düşünme ve karar verme alışkanlıklarından faydalanan bu “karanlık kalıplar”, pek çok kişinin fark etmeden istenmeyen adımlar atmasına neden oluyor. Avrupa Birliği ve ABD’de kurumlar bu konuda adımlar atsa da hala yasal boşluklar mevcut. Türkiye’de ise Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun gibi düzenlemeler kısmen koruma sağlasa da “dark patterns”ı doğrudan hedef alan detaylı bir yasal metin henüz yürürlükte değil.
Peki bu tuzaklar tam olarak ne anlama geliyor ve günlük yaşantımızda ne kadar yaygın? Sorularımızı yanıtlayan Bilişim Hukukçusu Avukat Nazlı Turhan, internet dünyasında “kuralsız” bir dil olarak tanımladığı dark patterns’ı, “kullanıcının farkındalık düzeyini manipüle ederek bir menfaat sağlamaya yönelik tasarımlar” şeklinde açıklıyor.