Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olarak görev yapan Uzm. Dr. Esra Akkaya Yılmaz, ishalin “24 saatte 3’ten fazla sulu dışkılama veya anne sütüyle beslenen bebeklerde her zamankinden daha sık ve sulu dışkılama” olarak tanımlandığını ifade etti.
Yılmaz, hastalarda ateş, kusma, bulantı, karın ağrısı ve halsizlik gibi belirtilerin de görülebildiğini aktardı:
“İshal, havuz veya deniz suyunun yutulması, kirli su içmek, kirli sularla yıkanmış gıdaların tüketilmesi, açıkta satılan veya bozulmuş gıdaların tüketilmesiyle gelişebilir. Çocuklardaki yaz ishali 3 ila 7 gün sürmektedir. Sürekli kusan, beslenemeyen, kanlı ishali olan ve vücutta su kaybı belirtisi bulunan çocuklar mutlaka doktora başvurmalıdır.”
Çocuklarda su kaybının belirtilerine değinen Yılmaz, “Ağız ve dudak kuruluğu, uykuya meyil, göz kürelerinde çöküklük, nabızda hızlanma ve idrar miktarında azalma olabilir. İshal tedavisinde en önemli basamak, hastanın sıvı ve elektrolit kaybını yerine koymaktır. İshali olan çocuk emzirme dönemindeyse emzirmeye mutlaka devam edilmelidir” bilgisini verdi.
Yağlı besinler ve paketli gıdalar tüketilmemeli
Yılmaz, hastalık döneminde yağlı besinler ile paketli gıdaların tüketilmemesi gerektiğini vurguladı.
Patates, muz, pirinç lapası, yoğurt gibi besinler ile probiyotiklerin ishale iyi geldiğini ifade eden Yılmaz, hastalıktan korunmada hijyen şartlarının iyileştirilmesinin önemine işaret etti.
Yulmaz, çocuklarda görülen ishalin en önemli sebebinin virüsler olduğunu söyledi:
“Virüsler içinde en önemli neden rotavirüslerdir. Bu sebeple rotavirüs aşılaması korunmada diğer bir seçenektir. Fekal-oral yolla bulaşan bu hastalık için hasta bireyle temas etmemek, hastayken kreş veya okula gitmemek önerilmektedir.”
Ulusal Kanser Tarama Programı Türkiye’nin dört bir yanında
Türkiye’de Ulusal Kanser Tarama Programı’ndan 2023’te 8 milyona yakın insan faydalandı. Ücretsiz olan kanser taramaları, her ilde en az bir tane olmak üzere 390 merkezde yapılıyor. Böylece meme, serviks ve kolorektal kanserler erken teşhis edilebiliyor.
Dünyada her yıl yaklaşık 19 milyon kişiye kanser teşhisi koyuluyor. 10 milyona yakın kişi ise kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. Ölüm nedenleri sıralamasında kanser hem dünyada hem de Türkiye’de ikinci sırada yer alıyor. Öyle ki dünyada her 6 ölümden, Türkiye’de ise her 5 ölümden birinin sebebi de yine kanser…
Kanser vakalarının önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) açıklamasına göre, dünya genelinde 2050 yılına kadar 35 milyondan fazla yeni kanser vakasının ortaya çıkacağı öngörülüyor. 2020 verilerine kıyasla bu oranın yüzde 77 artış göstereceği tahmin ediliyor.
Son yıllarda görülme oranı artsa da kanser tedavisinde ilerleyen tıp sayesinde hayli yol kat edildi. Ancak tedavide başarı elde etmek için hastalığın erken teşhis edilmesi önem taşıyor. Bunun yolu da özellikle yaş olarak risk grubundakilerin düzenli olarak kanser taraması yaptırmasından geçiyor.
2023’te 8 milyona yakın kişiye kanser taraması yapıldı
Bu taramalar, Ağustos 2024 itibarıyla her ilde en az bir tane olmak üzere 390 merkezde devam ediyor. Bu merkezlerin 46’sı ise mobil kanser tarama araçlarıyla kırsal bölgelerde yaşayanlara ve dezavantajlı gruplara hizmet veriyor.
Ulusal Kanser Tarama Programı çerçevesinde 2023’te Türkiye genelinde 7,7 milyon kişiye tarama yapıldı. Bunların 2,9 milyonu serviks kanseri taramasıydı. Ardından sırasıyla 2,8 milyon meme kanseri taraması ve 2 milyon (1.169.548 kadın, 917.114 erkek olmak üzere) kolorektal kanser taraması yapıldı.
Hangi kanser türlerine yönelik tarama yapılıyor?
Peki hangi yaş gruplarına, hangi kanser türlerine yönelik tarama testleri yapılıyor? Bunlar şöyle sıralanıyor:
• Meme kanseri taraması:40-69 yaş arası kadınlara yönelik bu uygulamada yılda bir kez klinik meme muayenesi yapılıyor. Ayrıca 2 yılda bir mamografi çekiliyor.
• Serviks (rahim ağzı) kanseri taraması: 30-65 yaş arası tüm kadınlara 5 yılda bir HPV-DNA testi uygulanıyor.
• Kolorektal (kalın bağırsak) kanser taraması: 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklere yapılıyor. Kolorektal kanser taraması kapsamında 2 yılda bir dışkıda gizli kan testi uygulanıyor. 10 yılda bir ise kolonoskopi öneriliyor.