Bakan Kacır, toplam 550 milyon lira bütçeli İkiz Dönüşüm, Yapay Zeka Teknolojileri ve Kurumsal Şirketler ile Startuplar Arası İşbirliklerini Güçlendirme Mali Destek programlarının hayata geçirileceğinin müjdesini verdi.
Türk-Alman Üniversitesi Uluslararası Yüzey Araştırmaları ve İnovasyon Merkezi ile Dijital Dönüşüm Mükemmeliyet Merkezi’nin açılış töreni, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Bakan Kacır, törendeki konuşmasında, İstanbul Kalkınma Ajansının destekleriyle hayata geçirilen iki merkezin açılışı vesilesiyle toplam 550 milyon lira bütçeli İkiz Dönüşüm, Yapay Zeka Teknolojileri ve Kurumsal Şirketler ile Startuplar Arası İşbirliklerini Güçlendirme Mali Destek programlarının müjdesini verdi.
Kacır, “İkiz dönüşüm Mali Destek Programı ile ikiz dönüşüm konularında hizmetler sunacak sürdürülebilir ara yüz yapıları için 200 milyon lira İSTKA eliyle destek sağlayacağız. Yapay Zeka Teknolojileri Mali Destek Programı’yla İstanbul’un yapay zeka alanındaki inovasyon kapasitesini büyütecek projeler için 200 milyon lira destek vereceğiz. 150 milyon lira destek bütçesine sahip Kurumsal Şirketler ile Startuplar Arası İşbirliklerini Güçlendirme Mali Destek Programı’nda odağımız, girişimcilik ekosistemi paydaşlarının yerel ve küresel bağlantılarının güçlendirilmesidir.” diye konuştu.
Gelecek dönemde İstanbul’un küresel araştırma, inovasyon ve girişimcilik üssü konumunu güçlendirecek yeni projeleri İstanbul Kalkınma Ajansının (İSTKA) desteklemeye devam edeceğine vurgu yapan Kacır, teknoloji ve inovasyonda yaşanan hızlı değişimin etkisinin, ülke ekonomilerini ve sosyal dinamikleri doğrudan etkilediğini söyledi.
Kacır, “Bu değişim süreci, yenilikçi ve rekabetçi yeni bir küresel sistemin inşasına zemin hazırlarken, aynı zamanda bilim ve teknolojinin kalkınmadaki rolünü perçinliyor süreci doğru okuyup değerlendiren, yaşanan değişime uyum sağlayarak yol alan ülkeler güçlü bir avantaj yakalıyor.” diyerek, şunları kaydetti:
“Türkiye olarak biz de bu dönüşüm sürecini tam zamanında yakalayarak fırsata dönüştürüyor, güçlü bilimsel altyapımız, nitelikli insan kaynağımız ve stratejik konumumuz ile küresel rekabette öncü bir rol üstleniyoruz. Bilim ve teknolojinin kalkınmanın temel taşı olduğu bilinciyle hareket ederek, son yıllarda eğitim ve araştırma altyapımıza önemli yatırımlar yaptık. Önceleri bilimsel üretim yönünden kısıtlı imkanlara sahip bir ülkeyken sayılarını 22 yılda 76’dan 208’e çıkardığımız üniversitelerimizle bilimsel araştırma ve eğitim kapasitemizi yükselttik. Üniversite sayımızdaki artış, bilimsel bilgi üretme konusundaki yetkinliğimizi de güçlendirdi. Bakınız 22 yıl önce bir yılda üretilen Türkiye kaynaklı bilimsel yayın sayısı yalnızca 9 bin civarındayken, bugün bu sayı 49 bine yaklaştı. Aynı dönemde dünyada en fazla bilimsel yayın üreten ülkeler sıralamasında 22’nci sıradan 14’üncü sıraya yükseldik.”
Bakan Kacır, bilimsel araştırma kapasitesindeki yükselişin AR-GE ve inovasyon odaklı kalkınmaya üst düzey katkı sağlamasını mümkün kılacak altyapıyı da pek çok gelişmiş ülkeye nazaran daha kapsamlı ve yüksek etkinliğe sahip AR-GE teşvik modeliyle inşa ettiklerine işaret etti.
Bugün 105 teknoparkta faaliyet gösteren 11 binden fazla teknoloji girişimi ve firmalarının bünyesinde kurulan, sayıları 1600’ü aşan AR-GE ve tasarım merkezlerinde yenilikçi çalışmalar yürütüldüğünü dile getiren Kacır, “AR-GE harcamalarımızın yıllık 1,2 milyar dolardan 16,1 milyar dolara yükselmesi ve AR-GE personel sayımızın 29 binden 291 bine çıkması inovasyon kapasitemizin nereden nereye geldiğinin göstergesidir. Kararlılıkla kurguladığımız güçlü altyapı meyvelerini vermeye devam ediyor. Yalnızca 2024’te AR-GE ve inovasyonda gerçekleştirilen atılımlara ve elde edilen kazanımlara birlikte şahit olduk. 5. nesil savaş uçağımız KAAN, ilk uçuşlarını 2024’te gerçekleştirdi.” ifadelerini kullandı.
Kacır, Bayraktar TB3’ün, kısa pistli bir gemiye iniş-kalkış yapmayı başaran ilk insansız hava aracı olarak dünya havacılık tarihine geçtiğini söyledi.